• Yineleyici obsesyonlar ve/veya kompulsiyonların görüldüğü,
• genellikle süreğen, kimi zaman da epizodik gidiş gösteren,
• kişinin günlük işlevlerini belirgin olarak etkileyen bir hastalıktır.
OKB kimlerde daha sık görülür?
• Yaşam boyu prevalansı %2,5
• Kadınlarda erkeklere göre 1,5 kat daha sık gözlenmektedir.
• Çocuk ve ergenlerde ise erkeklerde daha sık görülmektedir. Ortalama başlangıç yaşı erkeklerde daha erken 18 yaş civarı, kadınlarda ise 21 civarındadır.
• OKB’li erişkin hastaların üçte ikisinde belirtiler 15 yaşından önce başlamakta, erken başlangıç yaşı daha olumsuz tedavi yanıtı ile ilişkilidir.
• İstenmeden gelen ve uygunsuz olarak yaşanan belirgin kaygıya neden olan, sürekli düşünce, dürtü ya da düşlemlerdir. Kişi
obsesyonlarının kendi zihninin bir ürünü olduğunu ve bunların dışarıdan başka bir kaynağın etkisiyle olmadığını ilebilmektedir.
• Bulaşma obsesyonları:
idrar, dışkı, sperm, mikrop vb ile kirlenme ile ilgilidir. Genellikle yıkama, temizleme kompulsiyonları eşlik eder. Bu bireyler tuvalet/banyoda çok uzun süre kalabilir, evde misafir ağırlamaktan, başkalarının oturduğu yere oturmaktan, dışarıda yemek yemekten, başkalarının tuvaletini kullanmaktan, kapı kulplarını tutmaktan kaçınabilir.
“Elimi yeterince iyi yıkayabildim mi’’
“tuvalette üzerime idrar sıçramış olabilir mi’’
“banyo yaparken daha önce banyo yapan kişinin sperması vb bulaşmış olabilir mi’’ gibi.
• Kuşku obsesyonları:
bir eylemin yapıldığından emin olamamayla ilgilidir. Genellikle kontrol etme-denetleme kompulsiyonlarıyla birlikte. Kişiler bu obsesyon tipi ile ilgili olarak çok uzak mesafelerden dönüp evlerin kapısını kontrol edebilir, uzun süren kontroller sonucu evden/işten çıkmakta zorlanıp, yazdığı yazı/hesapları tekrar tekrar kontrol edip gecikebilir, yakınlarına doğru yapıp yapmadıklarını tekrar tekrar onaylatmaya çalışabilirler.
“çıkarken kapıyı kapattım mı’’
“acaba araba kullanırken birine çarpmış olabilir miyim’’
“acaba duayı doğru okudum mu, abdesti doğru aldım mı’’
“ağzımdan kötü bir şey çıkmış olabilir mi’’gibi.
• Cinsel obsesyonlar:
kişi için utanç ve sıkıntı verici nitelikte cinsel içerikli düşünce, dürtü yada imgeler. Kişiler bu obsesyon tipi sebebiyle karşılarındakilere bakmamaya çalışıp, bakışlarını kaçırabilir, akrabaları ile aynı yerde bulunmaktan kaçınabilirler.
Takıntının konusuna göre yanlış anlaşılabilecekleri düşüncesi ile ortamlarda konuşmamaya, hareket etmemeye çalışabilirler
“karşı cinstekilere ayartıcı bakıyor olabilir miyim’’
“çocuğuma cinsel ilgi mi duyuyorum’’
“eşcinsel gibi mi görünüyorum’’ gibi.
• Saldırganlık obsesyonları:
karşısındakine zarar verme konulu dürtü ve düşüncelerdir. Bu takıntı tipi görülen kişiler kendileri ya da başkalarını atabilecekleri düşüncesi ile pencere kenarlarına yaklaşamayabilir, sivri nesneler (bıçaklar vb) bakamamaya, araç
kullanmaktan kaçınmaya çalışabilirler.
“çocuğumu balkondan atar mıyım’’
“evdekileri bıçaklayabilir miyim’’
“arabamı insanların üzerine sürer miyim’’
• Cinsel ve saldırgan obsesyonlara anlatma ve sorma kompulsiyonları eşlik eder.
• Endişe ettikleri şeyi gerçekten yapmayacakları ya da yapamayacakları konusunda güvence aramak amacıyla
çevresindekilere anlatma ve sorma gereksinimi duyarlar.
• İstenmeyen saldırgan veya cinsel düşünceleri, düşlemleri olan hastalar, gündelik yaşamlarında gerçekten tehlikeli olabilecek durumlardaki kuşkularını yatıştırmak için kontrol etme zorlantısı da duyabilirler.
Simetri ve düzen obsesyonları:
Eşya ve olayların belli bir düzen ve sırada olması ya da eşyaların belli konum ve simetride olması ile ilgilidir. Bu tipte takıntıya sahip olan bireyler bir eşya ile aşırı ilgilenip, çok zaman harcarlar, başka konulara ayıracakları zaman azalır.
“elbise askılarım aynı yöne bakmalı’’
“masa örtüsü her köşeden eşit sarkmalı’’
“çöp kovası duvarın köşesine tam dayanmalı’’
Dinsel obsesyonlar:
dini olarak günah ya da yasak sayılan düşüncelerin akla gelmesi şeklindedir. Bu tipte obsesyonu olan kişiler günah işledikleri
düşüncesindedir. Bu düşünceleri ile ilgili olarak aşırı düzeyde açıktan ya da gizli şekilde mırıldanarak dua edebilmektedirler. Bu takıntılar namaz kılarken/ ibadet ederken de gelebildiği için namaz kılmaktan, ibadet yerlerine girmekten kaçınabilirler.
“tanrının varlığından şüphe mi duyuyorum’’
“dine küfür etmiş olabilir miyim’’
“acaba dinsiz miyim’’
• Somatik obsesyonlar:
ciddi bir hastalığa yakalanma ile ilgilidir. Bu tipte obsesyonu olan kişiler sık sık tahlil yaptırmak ister, yakınlarına ısrarla sağlık durumları ile ilgili sorular sorup, onaylatma davranışı sergileyebilir, kalabalık ortamlardan uzak kalmaya çalışabilir, hastalık konularını araştırmaya çalışabilirler.
“köpeğin yanından geçerken salyası sıçramış ve kuduz bulaşmış olabilir mi’’
“lokantada yan masadakiler sigara içti akciğer kanseri olur muyum’’
“elini sıktığım adam AIDS miydi’’
• Bir obsesyona tepki olarak tekrarlanan, belirli kuralları olan hareket, davranış ya da fikirlerdir.
• Bireyler bu hareket ve davranışların gereksiz olduğunu bilmesine rağmen yapmaktan ve tekrarlamaktan kendisini alıkoyamaz.
• Bu davranışların amacı obsesyonun sebep olduğu kaygıyı azaltmaktır, bu eylemlerle haz alma yaşanmaz.
Obsesif kompulsif bozukluklar içinde hangi hastalıklar bulunmaktadır?
Obsesif kompulsif bozukluk
Beden algı bozukluğu
Biriktiricilik bozukluğu
Trikotillomani
Deri yolma bozukluğu
Jikoshu-kyofu: kötü bir vücut kokusunun olmasından korkma (olfaktor referans send) nedir?
• Kişinin başkalarınca algılanmayan kötü bir kokusu olduğu düşüncesi ile sürekli olarak yıkanma ya da elbise değişimi gibi tekrar etme davranışları.
• Erkekler ve bekarlarda sık, ort başlangıç 25 yaşta başlayabilmektedir.
OKB’da hastalığın süreci nasıl olabilmekte?
• Sürekli ve değişmeyen şekil (beraberinde başka hastalıkları varlığı söz konusu olabilir) olabileceği gibi
• Kötüleşmeyle birlikte sürekli
• İyileşmeyle birlikte sürekli
• Kısmi remisyonla (iyileşme) birlikte ataklar ya da tam remisyonla birlikte ataklar şeklinde dalgalı bir seyir izleyebilmektedir.
• OKB bazen sinsi başlangıç ve kronik seyir izleyebilir. Gebelik ya da yakınını kaybetme gibi nedenlerle ani bir başlangıç gösterebilir.
• %10 oranında kötü gidiş gözlenmektedir.
• Nadiren kendiliğinden iyileşir, kişiler hastalıklarını gizlemeye çalıştıkları için, başlangıçtan sonraki 10 yıl içinde tedavi arayışına girebilmektedir.
Obsesif kompulsif bozukluk tedavisinde bilişsel davranışçı terapi ve serotonerjik sisteme etkili ilaçlar ile tedavi yapılmaktadır. Tedavide ku llanılan antidepresan grubu ilaçlar alışkanlık yapmaz, tedavinin etkisi için doz yavaşça arttırılıp, iki ay içinde gerekirse üst doza çıkılır ve tedavi en az iki yıla yakın sürdürülür. Terapide ödevler uygulanarak kademeli üzerine gitme şeklinde bilişsel davranışçı terapiler uygulanır.