Kişisel bilgisayarlar, tabletler, cep telefonlarının giderek artan kullanımı, bireysel alışkanlık ve davranışlarımızda değişikliklere yol açmakta. Bu cihazlardan uzak kalma, kullanamama durumlarında oluşan kaygı, korku ve rahatsızlık hisleri nomofobi olarak adlandırılmakta. Nomofobi belirtileri kaygı ve bağımlılık davranışları gibi kendini gösteriyor. İnternet bağlantısı ya da cep telefonu olmadan kaygı hissetme, bildirimleri kontrol etme, cep telefonu almak için çok para harcama ya da borçlanma, gerçek iletişim yerine sanal iletişimi yeğleme şeklinde davranışlar sergiliyorlar. Bu kişiler cep telefonlarından mahrum bırakıldıklarında sağlıklı kişilerle karşılaştırıldığında çok fazlaa taşikardi (kalbin hızlanması), solunumsal değişiklikler, titreme ve terleme yaşayabilmekteler.
Bir çalışmada öğrencilerin % 40’ı, genel nüfusun % 53’ü bu rahatsızlığı yaşamakta. Fazla internet kullanımı depresyon, alkol kullanım bozukluğu yaşayanlar, boşanmış/ayrılmış ailelerde daha fazla gözlenmiş.
Nörotik yapıdaki (strese olumsuz tepki verme eğiliminde olan, öfke, bitkinlik, suçluluk, kaygı belirtilerinin fazla olduğu) kişiler güvensiz, kendine acıyan, güvenlikleri açısından yüksek düzeyde panik hissi yaşayan kişiler olup, nomofobiye eğilimli kişilerdir.
Disinhibisyon (davranışlarımıza fren uygulayamama) dürtüsellik, sorumsuzluk hisleri, dikkatte çelinme şeklinde özellikler sergilemekte olup, nomofobinin öngörücüleri arasında bulunmuş. Anlaşmaya yatkınlık düzeyi yüksek olanlarda ise nomofobi düşük oranlarda gözlenmiş. Çalışma Lübnan’da yapıldığından (nargile kullanımı fazla) nomofobili kişilerde nargile kullanımı da fazla bulunmuş, ancak diğer bağımlılık yapıcı maddeler araştırılmamış.
İnternet kullanımının fazlalığı kişilerde nomofobi ve buna bağlı ağır kaygı oluşturabileceğinden, uygun düzeyde internet kullanımı önemli.
Kaynak: Dib ve ark, Prim Care Companion CNS Disord. 2022; 24(5):21m03036